Sena Çakmak (Biyoportre Muhabiri):
Bugün estetik cerrahi ve KBB alanında Türkiye’nin en tanınmış isimlerinden biri olan Dr. Uğur Harputluoğlu ile birlikteyiz. Hocam, hoş geldiniz! Röportajımıza başlayalım. İlk olarak, tıp alanına ilginiz nasıl başladı? Ailenizin bu süreçteki etkisi ne oldu?
Uğur Harputluoğlu:
Merhaba Sena Hanım, öncelikle teşekkür ederim. Tıp alanına olan ilgim aslında çok erken yaşlarda başladı. Küçüklüğümden beri insanlara yardım etme arzusuyla doluydum. Ailem de bu isteğimi hep destekledi. Babam öğretmendi ve eğitimin önemini her zaman vurgulardı. Annem ise fedakârlıklarıyla bana her zaman yol gösterici oldu. Özellikle annemin sağlıkla ilgili sorunlar yaşadığı bir dönemde, doktorların ona nasıl yardım ettiklerini görmek beni çok etkiledi. O günlerde tıp alanına olan ilgim daha da pekişti.
Sena Çakmak:
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra neden KBB uzmanlığına yönelmeyi seçtiniz?
Uğur Harputluoğlu:
Tıp fakültesi sürecinde birçok alanda staj yapma fırsatım oldu. Ancak KBB bana çok yönlü bir alan gibi geldi. Hem estetik hem de fonksiyonel açıdan müdahale edilebilecek çok sayıda vakayla karşılaşıyorsunuz. İnsanların yaşam kalitesini artırmak, nefes almayı kolaylaştırmak ya da görünümle ilgili memnuniyetsizliklerini gidermek beni çok motive etti. Bu yüzden KBB ve estetik cerrahi arasında bir köprü kurma fikriyle bu alana yöneldim.
Sena Çakmak:
KBB ve estetik cerrahi alanında sizi en çok tatmin eden gelişme nedir?
Uğur Harputluoğlu:
Kariyerimde en çok tatmin eden gelişme, piezo burun estetiği gibi modern tekniklerle hastalarıma daha az invaziv çözümler sunabilmem oldu. Bu teknikle ameliyat sonrası iyileşme süreci daha hızlı ve daha rahat oluyor. İnsanların hem estetik olarak hem de sağlık açısından mutlu bir şekilde ayrıldıklarını görmek gerçekten büyük bir tatmin kaynağı.
Sena Çakmak:
İstanbul’daki önde gelen hastanelerde çalıştınız. Bu süreç kariyerinize nasıl katkılar sağladı?
Uğur Harputluoğlu:
İstanbul’da çalışmak benim için büyük bir deneyim oldu. Çeşitli hastanelerde görev yaptım ve her biri bana farklı hasta profilleri ve tedavi yöntemleri konusunda geniş bir perspektif kazandırdı. İstanbul, sağlık turizminin de önemli bir merkezi olduğu için uluslararası hastalarla da çalıştım. Bu sayede global standartları ve yeni teknolojileri daha yakından takip etme fırsatım oldu.
Sena Çakmak:
Piezo burun estetiği gibi modern teknikler kullanıyorsunuz. Bu tekniklerin avantajları nelerdir? Yeni gelişmeleri nasıl takip ediyorsunuz?
Uğur Harputluoğlu:
Piezo burun estetiği, kemiği daha hassas ve kontrollü bir şekilde şekillendirmemizi sağlıyor. Bu da hem ameliyat sırasında hem de sonrasında büyük avantajlar sunuyor; daha az morarma, daha hızlı iyileşme süreci gibi. Teknolojik gelişmeleri ise hem uluslararası kongrelerde hem de bilimsel yayınlar üzerinden takip ediyorum. Sürekli gelişen bir alan ve güncel kalmak çok önemli.
Sena Çakmak:
Estetik cerrahi alanında gurur duyduğunuz bir vaka ya da operasyon var mı?
Uğur Harputluoğlu:
Her hasta benim için ayrı bir önem taşır. Ancak, ciddi travmalar yaşayan bir hastamı hatırlıyorum. Burnu hem fonksiyonel hem de estetik açıdan oldukça zarar görmüştü. Ameliyat sonrası hem nefes alma problemi çözüldü hem de yüzünün doğal görünümü geri kazandırıldı. Hastamın memnuniyeti ve hayat kalitesinin artması beni gerçekten mutlu etti.
Sena Çakmak:
Behçet hastalığı ve işitme kaybı üzerine yaptığınız çalışmalarınızda en ilginç bulgu neydi?
Uğur Harputluoğlu:
Behçet hastalığı, çoklu sistemleri etkileyen karmaşık bir hastalık. İşitme kaybı, hastalığın beklenmeyen komplikasyonlarından biri olabiliyor. Çalışmalarımızda işitme kaybının genellikle geç fark edildiğini ve bu yüzden tedavi sürecinin zorlaştığını gözlemledik. Bu bulgu, erken tanının önemini bir kez daha vurguladı.
Sena Çakmak:
Hastalarınızla olan iletişimde en çok dikkat ettiğiniz nokta nedir?
Uğur Harputluoğlu:
İletişim benim için tedavinin en önemli parçası. Hastaların beklentilerini anlamak ve onları detaylı bilgilendirmek çok önemli. Onların endişelerini dinleyip, net bir şekilde cevaplamak, tedavi sürecine güven duymalarını sağlıyor. Hasta memnuniyeti benim için her şeyin önünde gelir.
Sena Çakmak:
Yoğun bir iş temponuz var. Aile hayatınızla bu tempoyu dengelemek sizin için zor oluyor mu?
Uğur Harputluoğlu:
Açıkçası yoğun tempoda aile hayatını dengelemek kolay değil. Ancak aileme vakit ayırmak benim için büyük bir öncelik. Boş zamanlarımda çocuklarımla vakit geçirmeyi ve onlarla seyahat etmeyi seviyorum. Bu anlar bana enerji veriyor.
Sena Çakmak:
Sağlık sektöründeki uzun kariyerinizin ardından, genç doktorlara vermek istediğiniz en önemli tavsiye nedir?
Uğur Harputluoğlu:
Genç doktorlara verebileceğim en önemli tavsiye, sürekli öğrenmeye açık olmaları ve hastalarının sağlığını her şeyin üstünde tutmalarıdır. Teknoloji gelişiyor, tıp alanında yenilikler her gün karşımıza çıkıyor. Ama en önemlisi insan odaklı olmak ve her hastaya empatiyle yaklaşmak.
Sena Çakmak:
Hocam, bu samimi sohbet için çok teşekkür ederim. Sağlık alanındaki çalışmalarınız ve genç doktorlara ilham veren duruşunuz gerçekten takdire şayan.
Uğur Harputluoğlu:
Ben teşekkür ederim Sena Hanım. Umarım bu söyleşi, hem doktorlar hem de hastalar için faydalı olur.
