Banu Karagöz Kimdir?

Banu Karagöz Biyografi
Meslek:

Banu Karagöz Özet Bilgi Kartı

Banu Karagöz Sosyal Medya ve İletişim Bilgileri

Paylaş:

Banu Karagöz Biyografisi

Banu Karagöz, ekran önü disiplinini haber spikerliğiyle edinen; ardından tiyatro, kamera önü oyunculuk ve farklı platformlardaki eğitimlerle sahne–set çizgisini birlikte geliştiren bir oyuncudur. Uçankuş TV’de edindiği ekran tecrübesi, diksiyon, kadraj ve zamanlama gibi unsurları erken dönemde içselleştirmesini sağladı. İki yıllık yoğun bir programla Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde oyunculuk eğitimi aldı; BKM Mutfak’ta Yılmaz Erdoğan’la tiyatro–sahne çalıştı, Kerem Alışık’tan birebir kamera önü oyunculuğu dersleri gördü, Süeda Çil ile koçluk süreci yürüttü ve Sonsuz Oda gibi profesyonel platformlarda kendini besledi. Bu hat üzerindeki ilerleyiş, Banu Karagöz biyografi başlığını spikerlikten oyunculuğa uzanan, çok katmanlı bir öğrenme ve üretim çizgisi olarak konumlar.

Televizyon dizileri, sinema ve kısa film alanında çalışmaları bulunan Karagöz; Kasaba Doktoru, Hayatımın Neşesi, Kül Masalı, Hay Sultan, Akif ve Kız Kardeşler (Сестры / Syestry) gibi projelerde oyuncu olarak yer aldı. Ekrana aşinalığın getirdiği ritim duygusuyla set düzenine hızlı adapte olan oyuncu; sahne pratiğinin kazandırdığı beden ve ses yönetimini kamera önünde kontrollü bir oyuna çevirme çabasını sürdürdü. “İlk Ders” gibi sinema işlerinde ve “Yalnızlık” (2025) başlıklı kısa filmde de görünerek, süre–mekân kısıtları farklı olan anlatı formatlarını deneyimledi. Filmografisindeki karakter aralığı; dramdan mizah öğesi barındıran tonlara, dönem işlerinden güncel dizi dinamiklerine kadar çeşitlenir.

Eğitim

Banu Karagöz’ün eğitim hattının merkezinde, sahne ve kamera önüne dönük yoğun pratik yer alır. İki yıl boyunca Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde aldığı eğitim, oyunculuğun hem temel prensipleri hem de uygulamaya dönük araçlarıyla sistematik biçimde tanışmasını sağladı. Bu tür programlar; nefes–diksiyon, hareket–beden kullanımı, sahne aksiyonu, partnerle etkileşim, metin çözümleme ve rejinin ihtiyaçlarına göre değişen oyun skalasını kapsar. İki yıllık süre, kısa atölyelerin ötesinde, oyun içi reflekslerin beden hafızasına yerleşmesi için kritik bir zaman penceresi sunar. Karagöz’ün kamera önünde akışkanlık ve ritim duygusunu koruyabilmesinde, bu yoğun tekrar–pratik çevrimi etkili oldu.

BKM Mutfak’ta Yılmaz Erdoğan’la tiyatro ve sahne odaklı çalışmalar, Karagöz’ün mizansen bilinci ve sahne ritmini kuvvetlendirdi. Komedi ve dramatik yapının iç içe geçtiği skeç formatlarında, sahneye giriş–çıkış, tempoyu ayarlama ve seyirciyle görünmez bağ kurma gibi unsurlar, oyuncuya “an”ı yönetmeyi öğretir. Karagöz’ün buradaki deneyimi, yalnızca sahne esprisini yakalama değil; aynı zamanda minimal jest ve mimiklerin dahi ritme etkisini anlama parçalarını içerir. Bu öğrenme, ekran işlerinde plan–çekim sürelerinin kısa olduğu, prova imkanının sınırlanabildiği koşullarda oyunu “doğru anda doğru yoğunlukta” verme becerisine katkı sundu.

Kerem Alışık’tan birebir kamera önü oyunculuğu dersleri, oyuncunun mercekle kurduğu ilişkiyi rafine etmesine yardımcı oldu. Kamera, sahnenin aksine mikro jestleri büyüten bir aynadır; bu nedenle, nefes aralıkları, göz çizgisi ve kadraj içi denge, sahneye kıyasla daha ince ayar ister. Birebir çalışma, oyuncunun kendi alışkanlıklarını tanımasını ve gereksiz kas hareketlerini ayıklamasını sağlar. Karagöz’ün setlerde sergilediği duruş ve bakış ekonomisinin ardında, bu tür bireysel koçlukların etkisi aranmalıdır. Süeda Çil ile sürdürülen oyuncu koçluğu süreci ise, karaktere hazırlıkta dramaturjik sorular sormayı; karakterin arka planını, hedef–engel–eylem üçgenini belirginleştirmeyi ve “neden?” sorusunu çerçevelemeyi teşvik eder.

Sonsuz Oda ve benzeri profesyonel platformlarda yer almak, atölye ve prova kültürünü kesintisiz bir pratik haline getirir. Bu tür alanlar, disiplinlerarası yaklaşımı ve rol çalışmalarını destekler; okuma provalarından blokaj denemelerine, çekim simülasyonlarına kadar geniş bir yelpazede deney alanı sunar. Karagöz’ün eğitim başlığı, temel–orta–ileri düzey bloklardan oluşan ve her birinin set–sahne gerçekliğine bağlandığı bir kümülatif öğrenme olarak okunur. Eğitimdeki bu süreklilik, onu yalnızca bir projenin gerektirdiği “geçici form”a değil; meslek pratiğinde “kalıcı esneklik”e taşır.

Kariyer

Karagöz’ün kariyerinde, haber spikerliğinden oyunculuğa geçiş belirgin bir kırılma noktasıdır. Uçankuş TV’deki ekran önü deneyimi, ona kameranın ritmi, haber dilinin ıska geçmediği cümle ekonomisi ve canlı yayın soğukkanlılığını kazandırdı. Bu ilk evre, oyunculukta da işine yarayan iki kritik değer üretir: zaman baskısı altında sakin kalmak ve metni anlam merkezli taşımak. Oyunculuğa yönelme kararıyla birlikte, ekran alışkanlığını sahne ve setin dramatik ihtiyaçlarına uyarladı; tiyatro provasının sabrı ile setin hızını dengede tutmayı öğrendi.

İlk Yıllar

Erken dönemde, ekran önü disiplininden gelen net artikülasyon ve kadraj bilinci, küçük rollerde bile görünürlük sağlar. İlk oyunculuk fırsatlarında, sınırları belirgin yan rollerde dahi sahneyi “temiz” kullanmak, göz hareketini ve bakış çizgisini partnerle doğru hizalamak, kadrajda gereksiz gürültü yaratmamak önemlidir. Karagöz, bu evrede, tek planlık sahnelerden birkaç sahneli yardımcı rollere açılan çizgide, “az ama doğru” ilkesine yaslandı. Kısa süreli görünmelerde bile karakterin dramaturjik işlevini hedefe kilitlemek; örneğin başkarakterin gerilim hattını yükseltmek, bilgiyi seyirciye şeffaf bir kanaldan aktarmak veya sahnenin ritmini hızlandırmak gibi görevleri, dikkat çekmeden ama eksiksiz yerine getirmek bu evrenin başarı ölçüsüdür.

Spikerlikten geçiş, kamera karşısı kaygısını yönetmeyi kolaylaştırdığı için, set hiyerarşisini ve disiplinini öğrenme süreci hızlandı. Yardımcı roller ve konuk karakterler, oyuncunun farklı rejiler ve ekiplerle çalışma kültürünü genişletti. Bu çeşitlilik, oyunculuk diline esneklik kazandırdı: gerçekçi ton isteyen sahnelerle stilize oyunculuk isteyen anlar arasında yumuşak geçişler yapabilmek, erken evrenin en görünür kazanımlarındandı.

Dönüm Noktaları

Karagöz’ün geniş kitlelere ulaştığı yapımlar, görünürlüğünü belirgin ölçüde artırdı. Medikal drama, aile draması, dönem işi ve güncel dizi çizgisinde farklı tonlar deneyimledi. Böylece tek bir janrın içinde sabit kalmayan; tersine, aynı sezon içinde farklı yapımların gerektirdiği oyun sıcaklığına uyum sağlayan bir çizgi oluşturdu. Düzenli rol aldığı projelerde, bölüm ritmi boyunca karakterin “geliş–dönüşüm–sonuç” hattını net tutmak, uzun süreli anlatılarda izleyiciyle kurulan bağın temelidir. Karagöz, bölümden bölüme değişen dramatik ağırlıkları taşıyabilmek için, sahne içi konsantrasyonunu yüksek tuttu; özellikle diyalog yoğun sahnelerde temposunu partnerin temposuyla senkronize etmeye özen gösterdi.

Görünürlüğü artıran bir başka eşik, tek seferlik konukluklar ve kısa soluklu rollerle geniş kitleli yapımlara dokunmak oldu. Bu nitelikteki işler, oyuncuya hem set koşullarında hızlı uyum hem de farklı karakter kalibrasyonları deneme fırsatı sunar. Karagöz, bu esneklik sayesinde, bir projenin farklı tonlarına uyumlanırken kendi oyun merkezini korumayı başardı.

Güncel Rol/Projeler

Güncel dönemde, televizyon ve dijital platformlar için üretilen işler ile kısa film–sinema eksenindeki projeler birlikte yürümektedir. Kısa film formatındaki “Yalnızlık” (2025), oyuncunun minimal anlatı içinde yoğun duygu taşıma kapasitesini test eder; kısa metraj, tek sahnede bile karakter eğrisi inşa etmeyi zorunlu kılar. Tek veya az mekânda geçen hikâyelerde, oyuncu ritmi ve nefes ayarı, metnin duygusal yükünü ince bir çizgide taşır. Karagöz’ün güncel üretimi, bu nedenle yalnızca görünürlük değil; oyunculuk tekniğini sınayan formatlara da açıktır. Yeni projelerle birlikte, dizi–sinema–kısa film üçgenini koruyarak skalasını genişletme eğilimi sürmektedir.

Televizyon ve Sinema

Seçki (liste):

  • Kasaba Doktoru (Berna, 2022–2023, 31 bölüm)
  • Hayatımın Neşesi (Mine, 2023, 17 bölüm)
  • Kül Masalı (Sibel, 2024, 1 bölüm)
  • Hay Sultan (Banu, 2023–2024, 20 bölüm)
  • Akif (Nakiye Hanım, 2023)
  • Kız Kardeşler (Сестры / Syestry)
  • İlk Ders (sinema)
  • Yalnızlık (2025, kısa film)

Kasaba Doktoru (Berna, 2022–2023, 31 bölüm): Medikal drama türünün dinamikleri, vaka–doktor–hasta yakınları üçgeninde kurulan hızlı ritimle belirlenir. Berna karakteri, bu ritimde duygusal yoğunluğu dengeleyen bir konumda yer alır. Medikal dramalarda oyuncunun sorumluluğu, teknik terminolojiyle duyguyu dengede tutmaktır; aksi hâlde sahne ya bilgiye ya da duyguya fazla yük bindirir. Karagöz, Berna’nın sahnelerinde, duygusal tepkileri ölçüsüz dramatizasyona kaçmadan yönetmeyi tercih eder; bu, ritim ve inandırıcılık arasında güvenli bir orta hat yaratır. Uzun soluklu iş yapısı (31 bölüm), karakterin farklı koşullar altında tekrarlanmayan tepkiler verebilmesini gerektirir. Karagöz, bu tekrar ekonomisini, mikro jest ve bakış farklılaştırmalarıyla kurarak sahnelerin birbirine benzemesini engeller.

Hayatımın Neşesi (Mine, 2023, 17 bölüm): Aile ve romantik tonların iç içe geçtiği bir çizgide, Mine karakteri ev–iş–ilişkiler alanında kurulan çatışmalarda yer bulur. Bu tür anlatılarda oyuncu, gündelik hayatın içinden gelen davranış ekonomisini korumalı; diyaloglarda “doğal” tınlamayı sürdürmelidir. Karagöz, Mine’nin sıcak–yakın ilişkiler kuran ve gerektiğinde mesafe alan iki yönlü doğasını, ses ve jest ekonomisinde ince ayarlarla taşır. 17 bölümlük süre, karakterin hem sabit niteliklerini (sadakat, sorumluluk, sağduyu) hem de değişken tepkilerini (kırılganlık–kararlılık geçişleri) gösterebilmesi için elverişlidir. Oyuncu, özellikle mutfak–salon gibi gündelik mekân sahnelerinde, küçük eylemlerle (bardak bırakma, sandalyeye yöneliş, göz teması) sahneye gerçeklik hissi katmayı sürdürür.

Kül Masalı (Sibel, 2024, 1 bölüm): Tek bölümlük konukluk, kısa süre içinde karakter etkisi yaratmayı gerektirir. Karagöz, Sibel’de, sınırlı ekran zamanına yoğun bir dramatik yük bindirmek yerine, sahnelerin fonksiyonunu netleştirir: ana karakterlerin hikâye çizgisini bir karar noktasına taşımak, olay örgüsünde yeni bir bilgi kapısı açmak veya mevcut gerilimi yükseltmek. Tek bölümün gerektirdiği yoğunluk, yüz ifadeleri ve diyalog aralıklarının dikkatle ölçeklenmesiyle sağlanır.

Hay Sultan (Banu, 2023–2024, 20 bölüm): Dönem ve tarihsel ton içeren yapımlarda, oyuncunun beden–jest–dil kullanımı çağdaş işlere kıyasla daha biçimsel bir doğruluk ister. Karagöz, 20 bölümlük alanda, dönemin ruhuna uygun bir dil–jest aralığı kurar; söz ve eylem arasındaki mesafeyi kısaltmak yerine, ritüel ve temsil vurgusunu öne çıkarır. Kostüm ve mekânın oyunu ağırlaştırabileceği anlarda, oyuncu nefes ve bakış çizgisiyle denge kurar. Böylece diyalogların teatral ağırlığı, kameranın yakın planlarında yapaylığa kaçmadan taşınır.

Akif (Nakiye Hanım, 2023): Biyografik dram, gerçek kişilerin çevresinde kurgulanan anlatılarda oyuncudan klasikten farklı bir özen bekler: gerçeğe saygı ve dramatik ihtiyaç arasında hassas bir denge. Karagöz, Nakiye Hanım figüründe, abartısız bir tonla ilişki ağının içinden konuşur; hikâyeyi taşıma sorumluluğunu, başkarakterin etrafında kurulan mikro çatışmalarla destekler. Biyografik işlerin duygusal yükünü taşımada, oyuncunun sahneye fazla açıklama bindirmeden “varlık” gösterebilmesi kıymetlidir. Karagöz, bu çizgiyi koruyan bir oyun ekonomisiyle görünürlük sağlar.

Kız Kardeşler (Сестры / Syestry): Ortak yapım–çeşitlemeli dizi mantığında, kültürlerarası anlatı tonları bir araya gelebilir. Böyle bir zeminde oyuncunun en kritik sınavı, farklı yönetim ve set diline hızlı uyumdur. Karagöz, bu işteki varlığıyla, farklı anlatım gelenekleri içinde ayakta kalan bir oyun temposu yakalar; dil–jest–ritim denklemini, sahnenin ihtiyaçlarına göre kalibre eder. Karakterin dramatik işlevini, hikâye içindeki köprü sahnelerde netleştirir.

İlk Ders (sinema): Sinema formatında, plan–sekans kullanımı ve çerçeve dili, oyuncunun oyun süresini olgunlaştırır. Karagöz, sinemada, televizyona kıyasla daha “sessiz” bir oyun tercih eder; bu, bakış ve duruş ekonomisinin plan içinde belirgin bir anlam taşımasına olanak tanır. “İlk Ders”te, karakterin eyleme geçmeden önceki düşünme anlarını görünür kılmak, küçük nefes aralıklarıyla sağlanır. Sessizliğin dramatik bir araç olarak kullanılması, oyuncunun yüz kaslarını ve göz çizgisini daha dikkatli kullanmasını gerektirir.

Yalnızlık (2025, kısa film): Kısa metrajda, anlatının yoğunluğu, sınırlı zaman içinde inşa edilir. Karagöz, “Yalnızlık”ta, tek mekâna sıkışabilen bir hikâyenin duygusunu, eşyayla temas ve mekân içi hareket aracılığıyla taşır. Kısa film, oyuncuya büyük ölçekli jestler yerine mikro değişimler üzerinden karakter açma fırsatı verir. Karagöz, bu fırsatı diyalog–eylem dengesiyle değerlendirir; seyircinin karakterle kurduğu empatiyi, ölçülü bir duygu yönetimiyle besler.

Sahne ve Tiyatro

BKM Mutfak sahne deneyimi ve “Sinatro–Tiyatro” çizgisi, Karagöz’ün tiyatro–kamera ikileminde ritim tutma becerisini güçlendirdi. Sahne, oyuncuya oyunun “nefes”ini öğreten bir laboratuvardır: giriş–yükseliş–doruk–çözülme hattının, seyirciyle paylaşılan ortak bir zamana yaslandığını hissettirir. Karagöz, skeç formatlarından dramaturjik yoğunluğu yüksek sahnelere uzanan aralıkta, partnerle göz teması ve dinleme üzerinden organik bir temas kurar. Dinleme, oyunculukta çoğu zaman konuşmaktan daha belirleyicidir; çünkü karşıdaki partnerin ritmini yakalamak, sahnenin canlılığını belirler. Karagöz’ün sahnede edindiği bu refleks, kamera önünde de planlar arasında akışkanlık sağlar.

Sahne pratiği, oyun öncesi hazırlık ve prova disiplinini kalıcı bir alışkanlığa dönüştürür. Rol çalışması, metin çözümünde eylem fiillerini netleştirmekle başlar: karakter ne istiyor, önünde ne engel var, bu engeli aşmak için ne yapıyor? Karagöz, sahneye çıkmadan önce bu üç soruya verdiği yanıtları baz alarak, karakterin “şimdi”sini her provada yeniden kurar. Bu, set koşullarında da işe yarar; sahneler sıklıkla sıralı çekilmese bile, oyuncu karakterin hangi anda olduğunu zihninde işaretleyerek tutarlılığı korur.

Tiyatro, bedeni sahneye eşit aktör olarak çağırır. Karagöz, duruş ve mekân kullanımı konusunda, sahne çizgilerini kadraja taşıyacak bir özen gösterir: omuz açısı, ağırlık noktasının ayarlanması, partnerle mesafe. Bu özen, yakın planlarda kasılmadan kaçınmayı ve nefesin ritmini oyuna katmayı kolaylaştırır. Böylece, sahnenin ritüel ağırlığı ile kameranın çıplak gerçekliği arasında köprü kurulur. BKM Mutfak’ın “oyun–prova–yineleme” kültürü, Karagöz’ün oyunculuğunda kalıcı bir zemin olarak varlığını sürdürür.

Oyunculuk Yaklaşımı ve Çalışma Disiplini

Karagöz’ün oyunculuk yaklaşımı, eğitimlerden süzülen üç temel ilkeye yaslanır: metin–eylem hizası, nefes–ritim ekonomisi ve partnerle güven. Metin–eylem hizasında, diyaloglar “ne dediği” kadar “neden dediği” açısından okunur; sahnenin eylem fiili (ikna etmek, saklamak, ortaya çıkarmak, yüzleşmek gibi) belirlenir ve jest–mimik bu eylemle uyumlu ölçeğe taşınır. Nefes–ritim ekonomisi, oyuncunun konuşma hızını ve cümle uzunluklarını sahnenin gerilimine göre kalibre etmesidir. Bu kalibrasyon, özellikle televizyon tempo baskısında hayati önemdedir. Partnerle güven ise, prova ve sette kurulan çalışma ilişkisinin sonucudur; oyuncu, partnerinin ritmini “duyduğunda” kendi ritmini esnetebilir, bu da sahneler arası organik geçiş sağlar.

Kamera önü tekniğinde, Karagöz yüz kaslarının mikro hareketlerini bilinçli kullanır. Göz çizgisinin kadraj dışı partnerle tutarlılığı, bakışların “nereye” gittiği, yakın planlarda duygunun ne kadar “gösterileceği” gibi kararlar, çekim öncesi planlanır; çekimde sezgisel olarak ayarlanır. Hareketin motivasyonu, “niçin şimdi?” sorusuna verilen yanıtla kurulur; gereksiz adım ya da jest, sahnenin anlamını dağıtabilir. Bu nedenle, Karagöz’ün oyununda “az ama yerinde” hareketler tercih edilir. Kısa film ve tek bölümlük konukluk gibi formatlarda bu tercih daha görünür hâle gelir.

Çalışma disiplininde, set–sahne uyumu ve ekip içi iletişim öne çıkar. Çağrı saatlerine uyum, prova zamanlarının verimli kullanımı, yönetmen–oyuncu–görüntü ekibi üçgenindeki notların hızla oyuna yedirilmesi, Karagöz’ün üretim temposunu belirler. Oyuncu koçluğu süreçleri, özellikle yeni karakterlere hazırlıkta, metnin alt metinlerini ortaya çıkarır; bu sayede, küçük sahnelerde dahi tutarlı bir iç dünya hissi korunur. Karagöz, türler arası geçişte (drama–komedi–dönem işi) oyunun sıcaklığını yeniden ölçekleyebilme esnekliğiyle dikkat çeker.

Etkisi ve Kalıcılığı

Banu Karagöz’ün görünürlüğü, tek bir başrole yaslanmaktan ziyade, sürdürülebilir bir üretim ritmine dayalıdır. Çeşitli yapımlarda üstlendiği roller, onu farklı izleyici kümeleriyle temas ettirir. Medikal drama izleyicisiyle kurulan bağ, aile–ilişki eksenli dizilerin izleyicisiyle aynı değildir; oyuncu, her iki kümenin beklentisini yönetirken kendine ait bir oyun çizgisi tutturur. Bu çizgi, abartıdan uzak, planın ihtiyacına göre minimal ya da orta yoğunlukta seyreden bir tonla özetlenebilir.

Kalıcılık, oyuncunun kariyer haritasını uzun vadeli planlarla çizmesinden de beslenir. Kısa film gibi mecralar, festival ve seçki ağlarına açılan bir kapı işlevi görür; bu ağ, oyuncuya hem yeni yönetmenlerle tanışma hem de farklı anlatım dillerini deneme fırsatı sunar. Televizyonda ise düzenli bölüm ritmi, disiplin ve süreklilik gerektirir. Karagöz, iki hattı birlikte yürütürken, eğitim ve koçluk süreçlerini kesintiye uğratmamaya özen gösterir. Bu, mesleki dayanıklılığı artıran bir tercih olarak öne çıkar.

Oyuncunun sektörel etkisi, rol çeşitliliğiyle de ilgilidir. Dramaturjik olarak farklı işlevler üstlenen karakterler (bilgi taşıyıcı, gerilim yükseltici, katalizör, rahatlatıcı kanal) arasındaki geçişler, oyuncunun ayırt edici niteliğini görünür kılar. Karagöz, bu geçişleri çok sayıda küçük ama yerinde kararlarla yönetir: bakış süresi, söz aralığı, jestin büyüklüğü, sesin tınısı. Böylece, rolün hikâye içindeki fonksiyonunu öne çıkaran ve sahneyi gereksiz gösterişten arındıran bir yaklaşım kalıcılaşır.

Sık Sorulan Sorular (SSS)

Banu Karagöz kimdir?

Spikerlikten oyunculuğa geçen; Sadri Alışık Kültür Merkezi, BKM Mutfak ve birebir koçluk/atölye süreçleriyle eğitimini pekiştiren; dizi, sinema ve kısa filmde üretim yapan bir oyuncudur.

Hangi dizilerde rol aldı?

Kasaba Doktoru (Berna, 2022–2023, 31 bölüm), Hayatımın Neşesi (Mine, 2023, 17 bölüm), Kül Masalı (Sibel, 2024, 1 bölüm), Hay Sultan (Banu, 2023–2024, 20 bölüm) başta olmak üzere çeşitli yapımlarda yer aldı.

Spikerlikten oyunculuğa nasıl geçti?

Uçankuş TV’deki ekran tecrübesi, onu sahne ve setin gerektirdiği tekniklere yöneltti. Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde iki yıllık yoğun eğitim aldı; BKM Mutfak’ta sahne pratiği edindi; kamera önü tekniklerini birebir çalışmalarla derinleştirdi.

Hangi eğitimleri aldı?

Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde iki yıllık program, BKM Mutfak’ta sahne–tiyatro çalışmaları, Kerem Alışık’la birebir kamera önü dersi, Süeda Çil ile oyuncu koçluğu ve Sonsuz Oda gibi platformlarda profesyonel atölyeler.

Filmografisinde hangi sinema ve kısa filmler var?

“İlk Ders” (sinema) ve “Yalnızlık” (2025, kısa film) ile sinema–kısa film ekseninde görünürlük kazandı.

BKM Mutfak’la ilişkisi nedir?

BKM Mutfak’ta tiyatro–sahne çizgisinde çalıştı; “Sinatro–Tiyatro” notuyla anılan deneyim, sahne ritmini ve mizansen duygusunu güçlendirdi.

Son dönemde hangi projelerde yer aldı?

“Yalnızlık” (2025, kısa film) dahil olmak üzere güncel projelerle görünürlüğünü sürdürmektedir; dizi–sinema–kısa film üçgeninde üretim devam eder.

0 0 Oylar
Kişi Puanı
Takibe Al!
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments